top of page
  • mervesevinc

Şifa Çalışmalarında Niyetin Önemi

"... bilinçte bir tohum...Eğer ona dikkat ederseniz, içinde kendini gerçekleştirmesi için araçlar vardır. Niyet, aynı anda sayısız ayrıntıyı yöneten sonsuz bir düzenleme gücüne sahiptir." Deepak Chopra



Ağzınızdan çıkan sözler, ifade edilen düşünce ve duygular o andan itibaren evrende varolma sürecine girer. Açık bir şekilde ifade ettiğiniz şeylerin yaratım sürecinde farkında olarak ya da olmayarak siz de rol almış olursunuz.


Görüş Alanınızı Temizleyin

Hedefi gerçekleştirmeye atılan ilk adım niyettir.

Dünyadaki bütün şifa çalışmaları, ibadetler ve dini ritüeller niyet etmekle başlar. Enerjisel olarak hedefe yönelik ilk adım bu şekilde atılır. Niyet etmeden önce kendinize ne istediğinizi ve neden istediğinizi sorun. Neden bu şifa çalışmasına geldiniz? Neden bu duayı ediyorsunuz? Neden bu ritüeli yapıyorsunuz? “Neden”ini bilmek konuyla ilgili düşünce ve beklentilerinizi netleştirir. Size gitmeyi istediğiniz yönü, varmayı hedeflediğiniz noktayı hatırlatır.


Vizyonunuz Niyetinizdir

Her neye odaklanıyorsanız bilişsel olarak beyninize onu elde etmek için komut vermiş oluyorsunuz.

Amerikalı nöropsikolog Joseph McClendon bir konuşmasında kişinin belli bir vizyona göre haraket etmesinin önemini vurgulamak için ilginç bir hikayesini paylaşıyor. McClendon'in doğup büyüdüğü kasaba çöllerle çevrilidir ve en yakın yerleşim yeri 80 km uzaklıktadır. Kasabaları birbirine bağlayan otobanda yaşanan trafik kazalarının dikkat çekecek kadar büyük bir kısmı kontrolünü kaybeden sürücülerin elektrik direklerine çarpmasıyla son buluyordur. Fakat ilginç olan bu elektrik direklerinin birbirine hiç yakın olmamalarıdır yani insanlar direklere çok sık aralıklı yerleştirildikleri için çarpmıyordur.


Bu durumu tuhaf bulup araştıran McClendon, insanların elektrik direklerine toslamasının sebebinin "Negative Target Fixation" (Türkçesi Negatif Hedef Odaklanması şeklinde çevrilebilinir) denilen bilişsel bir olgu olduğunu fark eder. Bu olgu savaş pilotları, yarış arabası sürücülerinde çok görülüyordur. Sebebi ise kişinin gördüğü nesneye çok odaklanmasının sonucunda beyninin bu nesneyi hedef olarak algılamasıdır. Yani neye odaklanıyorsanız beyin ödül zannedip onun peşinden gidiyordur.


McClendon tekrar ve tekrar hedefinize ve arzularınıza odaklanmanın beyninizi ve sinir sisteminizi uyararak sizi fiziksel, duygusal ve zihinsel olarak buna ulaşabilmeniz için hazırlayıp güdülediğini vurguluyor. Bu sebepten ötürü negatife odaklanmak negatif, pozitife odaklanmak ise istatistiksel olarak pozitif sonuçlar doğuruyor.


Eğer beyin biz farkına varmadan bu ilişkiyi kurabiliyorsa bir de bilinçli ve istikrarlı bir şekilde niyetlerimize odaklandığımızda nelerin olabileceğini düşünün. Vizyonunuzu berraklaştırıp, niyetinizi bu berrak vizyon üzerinden inşa edin. Şifa çalışması, dua veya günlük olumlamalarınızda bu niyeti sık sık tekrarlayın.


Onaylama Cümleniz Pozitif Olsun

Onaylama cümlenizin üslubunun pozitif olması beyne doğru mesaj verebilmek adına çok önemlidir. Örneğin, karar verme zorluğu çeken biri “Benim artık kafam karışık değil” demek yerine “Ben hayatta ne istediğini bilen, net bir insanım.” demelidir. Aynı şekilde kronik ağrıları olan biri “ Benim bedenim sağlıklı ve güçlü.”, korkularından kurtulmak isteyen kişi de “Ben cesur, güçlü ve kararlıyım.” diyebilir.




bottom of page